Uzmanlar, ayna karşısındayken vücudumuza dikkat etmemiz gerektiğini, eğer omuz seviyelerimiz, dizlerimizin hizası veya göbek delimizin konumuyla ilgili bir gariplik varsa mutlaka doktora başvurmamız gerektiğini savunuyor. Çünkü bu belirtilerin skolyoz hastalığını gösterdiğini ifade eden uzmanlar, hastalığın teşhis ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi sahibi olmak gerektiğinin altını çiziyor.
Omurgaya arkadan bakıldığı zaman yukarıdan aşağıya doğru düz bir hat olduğu düşünüldüğünde, bu hatta göre sağa veya sola doğru olan omurgadaki eğriliğin skolyoz olarak tanımlandığını belirten uzmanlar, bu hastalığın yalnızca omurga problemi olarak düşünülmemesi gerektiğini kaydediyor.
Nedeni hala belirsizliğini korumakla birlikte skolyoz, nörolojik, kemik kaynaklı, travmatik, eklem, bağ dokusu, günlük alışkanlıklar, yürüyüş problemleri, kilo ve egzersiz yapmamaya bağlı olarak gelişebiliyor.
Bu hastalığın ortaya çıktığı yaş grubunun önemli olduğunu işaret eden uzmanlar, bireyin vücudunda deformasyona bağlı olarak sağlık, kozmetik, sosyal ve psikolojik sorunları ortaya çıkardığını hatırlatıyor.
Doktorlar tarafından hastanın iyi değerlendirilmesiyle gerçekleştirilecek tedavi programının yarar sağlayacağını paylaşan uzmanlar, korse, egzersiz, tabanlık ve terapi uygulamalarının söz konusu olabileceğini ifade ediyor.
Yumuşak dokuların tedavisinde kullanılan manuel terapi, skolyozda da kullanılıyor. Yumuşak dokuya yapılan uygulama sayesinde kasların gevşetilmesi ve boyun uzatılması, kasların kısalıklarının giderilmesi hedefleniyor.
Omurgadaki bozuklukların ve deformasyonların kişilerde ağrıya yol açtığının altını çizen uzmanlar bu nedenle ağrıyı kaldırmak için özel teknikler uygulanması gerektiğini belirtiyor. Manuel terapinin bunlardan biri olduğunu açıklayan uzmanlar, skolyoz tedavi programının kişiye özel olarak belirlenmesi gerektiğini söylüyor.
