2026 yılına yaklaşırken, moda sektörü dinamik bir dönüşüm sürecine girmiş durumda. McKinsey ve The Business of Fashion iş birliğiyle hazırlanan The State of Fashion raporu, moda endüstrisindeki değişen tüketici alışkanlıklarını ve dönüşüm dinamiklerini ayrıntılı bir şekilde ele alıyor. Bu yılki rapor, belirsizliklerin yerini zorluk kavramının alacağını öne sürerken, profesyonellerin sadece dörtte birinin koşulların iyileşeceğine inandığını gösteriyor. Sektörün istikrar kazanabilmesi için markaların müşteri sadakatine odaklanması gerektiğinin altı çizilirken, tüketicilere değer sunmanın yeni bir trend haline geldiği vurgulanıyor.
Tüketicilerin Yeni Eğilimleri
İstanbul'un Bağdat Caddesi'nde yer alan Manolya Moda Evi'nin kurucusu olan Nerman Gülap, 20 yıllık kariyerinde uluslararası moda ödülleri kazanmış bir tasarımcı olarak sektördeki gelişmelere ışık tutuyor. Gülap, "2026'nın yaklaşmasıyla birlikte moda sektörü, tüketicilerin eğilimleri doğrultusunda yeni bir yola girmekte. Artık tüketiciler sadece bir ürün almakla yetinmiyor; deneyim, kalite ve değer talep ediyorlar. Fiyatlar ile yaratıcılık arasında yeni bir denge kurulurken, kişisel sağlık ve iyi olma hali, alışveriş kararlarını etkileyen en önemli faktörlerden biri haline geldi. Tüketiciler, ister bir kazak olsun, isterse en özel günlerinde giyecekleri gelinlik, kendilerini ait hissettikleri parçaları tercih ediyorlar" şeklinde konuştu.
Modanın Yeniden Şekillenmesi
Nerman Gülap, modanın artık sadece estetik bir alan değil, aynı zamanda strateji, teknoloji ve değer odaklı bir disiplin haline geldiğini belirtiyor. "Moda, kıyafet tasarlamanın ötesinde, bir hayal kurma biçimidir. Tasarımlarımda zarafet, el işçiliği ve modern minimalizmi bir araya getiriyorum. Bu estetik anlayışla detaylı couture gelinlikleri ve üç boyutlu çiçek uygulamaları gibi unsurları harmanlayarak Türkiye'de birçok gelinlik trendinin oluşmasına öncülük ediyorum" ifadelerini kullanıyor. Gülap, el işçiliğinin önemine de dikkat çekerek, "Her bir gelinliğin ilmek ilmek işlenmesi veya bir modelin sahnede ışığı yakalaması gibi unsurlar, makinelerin öğrenemeyeceği değerlerdir" diyor.
Tasarımın Kimlik Yaratmadaki Rolü
Gülap, sanat ve emek ile güncel gelişmeleri birleştirmenin önemine vurgu yaparak, "Tasarım yapmak, kimlik yaratmak anlamına geliyor. Artık bir tasarımın sadece estetik olarak güzel görünmesi değil, aynı zamanda değer taşıması ve farkındalık yaratması gerekiyor. Eğer tasarımcılar bunu başarabilirse, hem gelenek korunur hem de geleceğe taşınabilir" şeklinde görüş bildiriyor. Ankara Olgunlaşma Enstitüsü'nden mezun olduktan sonra birçok tasarımcı ile çalışma fırsatı bulduğunu aktaran Gülap, 20 yıldır Bağdat Caddesi'nde sektörün nabzını tuttuğunu belirtiyor. Ünlü isimlerin konser ve sahne performansları için özel tasarımlar yaptığını söyleyen Gülap, "Özel günler için diktiğim abiyelerden gelinliklere kadar geniş bir yelpazede hizmet veriyorum. Moda evimde her bir parçayı kişiye özel tasarlıyorum. Kariyerim boyunca gördüm ki her sektörde olduğu gibi, moda dünyasında da yerinde saymak söz konusu değil. Bu nedenle, modaya bakış açım ve tasarımlarımdaki geleceğe yönelik yaklaşımım ile daima ileriye yürüyorum" diyerek sözlerini tamamlıyor.
