Moda Olanlar Genel Bebeklikteki O Anılar Nerede? Bilim dünyası ezber bozdu!

Bebeklikteki O Anılar Nerede? Bilim dünyası ezber bozdu!

Bilim insanları, bebeklik anılarının tamamen silinmediğini, sadece erişilemez hale geldiğini ortaya koyuyor. Çocukluk amnezisi hakkındaki yeni bulgular, hafıza ve kimlik algımızı yeniden düşünmemize neden oluyor.

Hayatımızın en özel anları; ilk kelimelerimiz, ilk adımlarımız, doğum günlerimiz… Ancak bunların hiçbirini hatırlayamıyoruz. Bilim insanlarının “çocukluk amnezisi” olarak tanımladığı bu durum, yıllardır en büyük beyin gizemlerinden biri olmaya devam ediyor.

Uzun süre hâkim olan görüş, bebeklerin konuşma becerisi ve benlik algısı gelişmediği için hatıra oluşturamadıkları yönündeydi. Ayrıca yeni anılar üretmekten sorumlu hipokampüsün 4 yaşına kadar tam gelişmediği savunuluyordu.

Yeni bulgular bu teorileri sarsıyor

Yale Üniversitesi’nden Prof. Nick Turk-Browne’un yürüttüğü araştırmada, 4–24 aylık bebeklerin beyin aktiviteleri incelendi. Bulgular, özellikle 12. aydan sonra hipokampüsün anı oluşturabildiğini ortaya koydu. Yani bebekler aslında anı biriktiriyor, fakat bu anılar ilerleyen yıllarda erişilemez hale geliyor olabilir.

Anılar kaybolmuyor, sadece erişilemiyor olabilir

Fareler üzerinde yapılan deneyler de bu görüşü destekler nitelikte. Bebekken labirent çıkışını öğrenen fareler, yetişkinlikte bunu unuttu. Ancak hipokampüs yeniden uyarıldığında hafıza geri çağrılabildi. İnsanlarda benzer bir mekanizma olup olmadığı ise hâlâ araştırılıyor.

Hatırladıklarımız gerçek mi, kurgusal mı?

Westminster Üniversitesi’nden Prof. Catherine Loveday, küçük çocukların yaşadıklarını kısa süreliğine hatırladığını, ancak bu anıların kalıcı olmadığını vurguluyor. Ayrıca yetişkinlerin “ilk anı” diye hatırladığı birçok şeyin, aslında sonradan duyulan hikâyelerle zihinde yeniden inşa edilmiş olabileceğini söylüyor.

Kimliğimizle doğrudan bağlantılı

Prof. Turk-Browne, çocukluk amnezisinin sadece hafıza değil, kimlik algımızla da ilgili olduğunu belirtiyor:
“Hayatımızın ilk yıllarında hatırlamadığımız bir kör noktamız var. Bu durum, kendimiz hakkındaki düşüncelerimizi gerçekten zorluyor.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *