Evcil hayvanların yaşam süreleri, insanlarınkine kıyasla genellikle daha kısadır ve bu durum, sahiplerinin bir gün sevdiklerinden ayrılacaklarını bilerek bağ kurmalarına neden olmaktadır. Klonlama teknolojisinin gelişmesiyle birlikte, son yıllarda evcil hayvanların kopyalarını oluşturma fikri giderek daha fazla ilgi görmektedir. 1997 yılında Dolly adlı koyunun klonlanması, bu alanda önemli bir dönüm noktası olmuş ve klonlama işlemleri zamanla bir sektör haline gelmiştir. Ünlü isimler arasında yer alan ABD’li eski futbolcu Tom Brady ve sanatçı Barbra Streisand’ın köpeklerini klonlattıkları yönündeki iddialar, bu trendin popülaritesini artırmıştır.
Klonlama Süreci ve Zorlukları
Ancak uzmanlar, evcil hayvan klonlama işleminin görünenden çok daha karmaşık olduğunu vurgulamaktadır. Klonlama, somatik hücre nükleer transferi (SCNT) yöntemiyle gerçekleştirilmekte ve bir hayvanın genetik olarak birebir kopyasını oluşturmayı hedeflemektedir. Fakat, klonların genetik olarak aynı olması, onların davranış, kişilik ve görünüş açısından da aynı olacağı anlamına gelmemektedir. Hayvanların karakterleri, çevresel etkiler, yetiştirilme biçimleri ve yaşam deneyimleriyle şekillendiği için, klonların birebir aynı olması mümkün değildir. Örneğin, ilk klonlanan kedi “CC”, genetik olarak kopyalandığı kediyle aynı renk desenine sahip olmamıştır.
Sağlık Riskleri ve Başarı Oranı
Klonlama sürecinin başarı oranı, hâlâ oldukça düşüktür ve yaklaşık yüzde 16 civarındadır. Bu süreçte uygulanan yumurta toplama, hormon tedavisi ve cerrahi işlemler, hem yumurta donörleri hem de taşıyıcı anneler için çeşitli sağlık riskleri taşımaktadır. Ayrıca, klonların sağlığıyla ilgili endişeler de bulunmaktadır. Araştırmalar, klonlanmış domuz yavrularının yüzde 48’inin ilk ayda yaşamını yitirdiğini ve bazı büyükbaş klonlarında topallık ve tendon problemleri görüldüğünü ortaya koymaktadır. Genetik hastalıkların da birebir aktarılma riski bulunduğu unutulmamalıdır; bu sebeple, genetik rahatsızlığı olan bir evcil hayvanın klonu da aynı riskleri taşıyacaktır.
Etik Tartışmalar ve Yasal Durum
Uzmanlar, evcil hayvanların genetik materyalinin rızaları olmadan alınmasının etik açıdan kabul edilemez olduğunu belirtmektedir. Ayrıca, canlı hayvandan doku örneği alınması süreçleri, hayvanlara acı ve stres yaşatabilmektedir. Klonlama, nesli tükenme tehlikesi altındaki türlerin korunmasında veya tarım sektöründe faydalı olabilse de, evcil hayvanlar için bu gerekçelerin geçerli olmadığı ifade edilmektedir. Çoğu ülkede evcil hayvan klonlama hizmetleri yasal değildir; ancak sahipler, doku örneği aldırarak süreci yurt dışındaki laboratuvarlarda devam ettirebilmektedir. Klonlama işleminin maliyeti ise oldukça yüksektir. Uzmanlar, bu kaynağın barınaklardaki binlerce sahipsiz hayvana destek olmak gibi daha faydalı amaçlar için kullanılabileceğini vurgulamaktadır.